İZAHA DAVET NEDİR? TÜRK VERGİ SİSTEMİNDE YENİ UYGULAMA “İZAHA DAVET”
İZAHA DAVET NEDİR? TÜRK VERGİ SİSTEMİNDE YENİ UYGULAMA “İZAHA DAVET”
VERGİ SİSTEMİMİZ
Türk Vergi Sistemi temelde beyana dayalı bir sistemdir. Mükellefler ilgili dönemde elde ettikleri gelirlerini beyanname ile beyan eder, tahakkuk eden vergileri ise süresinde öderler. Ancak, bu sistem her zaman doğru işlemez. Bu nedenle vergi denetimi kavramı önem kazanır.
Gelir idaresi, vergi mükelleflerinin vergisel ödevlerini yerine getirip getirmediği hususunda çeşitli gerçek ve tüzel kişilerden veriler toplar ve bunları vergi denetiminde kullanır.
VERGİ DENETİMİ
Kamu harcamaların en ucuz kaynağı vergi gelirleri olduğu için ülkeler vergi gelirlerine büyük önem vermektedirler. Ancak her geçen gün vergi gelirlerinin toplanması biraz daha zorlaşmaktadır. Vergi ödeyenlerin vergiye karşı bir direnç gösterdiği gözlemlenmektedir. Kamu idareleri ise, yeni vergiler koymak yerine mevcut vergilerin daha iyi toplanması konusunda çaba göstermektedir. Daha iyi vergi toplayabilmenin en etkin yolu ise vergi denetimidir.[1]
Vergi denetimi, vergi mevzuatı ile vergiye tabi tutulan mükelleflerin tam olarak kavranabilmesi, vergi idaresi ile mükelleflerin yürürlükte olan vergi sisteminde yer alan ödevlere uyumunun tespit ve teşvik edilmesi, ödenmesi gereken verginin tam ve zamanında ödenmesinin sağlanmasına yönelik vergi idaresi faaliyetlerinin tamamıdır.[2]
İZAHA DAVET
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 6728 sayılı Yasanın 22. Maddesiyle değişik 370. Maddesinde, yeni bir düzenleme yapılarak “izaha davet” uygulaması getirilmiştir.
İzaha davet müessesesi, verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitlerle ilgili olarak aynı merciler tarafından mükelleflerden açıklama talep edilmesi olup, bu müessese, yapılan değerlendirmeler sonucunda vergi ziyaına sebebiyet vermediği anlaşılan mükelleflerin konuyla ilgili vergi incelemesine veya takdire sevk edilmesini önlemekte, vergi ziyaına sebebiyet verildiği durumlarda ise belirli şartlar dahilinde indirimli ceza uygulanmak suretiyle mükellefleri daha ağır müeyyidelerden korumaktadır.
482 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile, Vergi Usul Kanununun “İzaha davet:” başlıklı 370 inci maddesinin Bakanlığa verdiği yetkiye istinaden izaha davetin kapsamı ve şekli, ön tespitin niteliği, izaha daveti yapacak ve yapılan izahı değerlendirecek merciler, davet yapılacaklar, yapılan izahta kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin diğer usul ve esaslar belirlenmektedir.
İZAHA DAVETİN KAPSAMI
İzaha davet kapsamına alınan konular şunlardır:
- Ba-Bs Bildirim Formlarında Yer Alan Bilgilerin Analizi Sonucunda Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
- Kredi Kartı Satış Bilgileri ile Katma Değer Vergisi (KDV) Beyannamelerinin Karşılaştırılması Sonucunda Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
- Yıllık Beyannameler ile Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin Karşılaştırılması Sonucunda Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
- Çeşitli Kurum ve Kuruluşlardan Elde Edilen Bilgiler ile Asgari Ücret Tarifelerinin Karşılaştırılması Sonucunda Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
- Yıllık Gelir ve Kurumlar Vergisi Beyannameleri Üzerinde Yapılan İndirimleri, Kanuni Oranları Aşan Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
- Dağıttığı Kâr Üzerinden Tevkifat Yapmadığı Tespit Edilenlerin İzaha Davet Edilmesi
- Geçmiş Yıl Zararlarının Mahsubu Yönünden Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
- İştirak Kazançlarını İlgili Hesapta Göstermeyen Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
- Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-e Maddesindeki İstisna ile İlgili Olarak Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
- Örtülü Sermaye Yönünden Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
- Ortaklardan Alacaklar İçin Hesaplanması Gereken Faizler Yönünden Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
- Ortaklık Hakları veya Hisselerini Elden Çıkardıkları Halde Beyanda Bulunmayan Limited Şirket Ortaklarının İzaha Davet Edilmesi
- Gayrimenkul Alım/Satım Bedelinin Eksik Beyan Edilmiş Olabileceğine Dair Haklarında Tespit Bulunanların İzaha Davet Edilmesi
- Gayrimenkullere İlişkin Değer Artışı Kazançları Yönünden Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
- Gayrimenkul Sermaye İratlarını Beyan Etmeyen veya Eksik/Hatalı Beyan Eden Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
- Sahte veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge Kullanılması Durumunda Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi
UYGULAMANIN ESASLARI
Yapılan İzahın Yeterli Bulunması
Mükellefçe yapılan izahın yeterli bulunması halinde, mükellef hakkında söz konusu tespitle ilgili olarak vergi incelemesine ve takdir komisyonuna sevk işlemi yapılmaz.
Yapılan İzahın Yeterli Bulunmaması
Mükellefçe yapılan izahın komisyonca yeterli bulunmaması ve beyanname verilmesini gerektiren bir durumun bulunduğunun değerlendirilmesi halinde bu durum mükellefe bildirilir.
Bu bildirim üzerine, izahın yapıldığı tarihten itibaren 15 günlük süre sona ermeden mükellefçe; hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi, ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranındaki izah zammıyla ödenmesi şartlarıyla vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilir.
Yapılan izahın yeterli bulunmaması ve mükellef tarafından Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinde öngörülen işlemlerin gerçekleştirilmemesi durumunda incelemeye veya takdire sevk işlemleri yapılır.
SONUÇ
Getirilen bu düzenleme ile İdare ve mükellefler arasındaki uyuşmazlıkların azaltılması, İdarenin zamanını daha etkin ve verimli alanlara hasretmesi, olayların gerçek mahiyetinin tespit edilmesine mükelleflerce daha çok katkıda bulunulması ve bu sayede vergiye gönüllü uyumun artırılması amaçlanmaktadır.
Bu uygulama ile, vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden önce verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitler bulunması durumunda mükellefler izaha davet edilmekte ve mükelleflerce yapılan izah sonucu vergi ziyaına sebebiyet verilmediğinin idarece anlaşılması hâlinde mükellefler söz konusu tespitle ilgili olarak vergi incelemesine tabi tutulmamaları veya takdir komisyonuna sevk edilmemeleri sağlanmaktadır.
Kuşkusuz bu uygulama ile çok basit izah edilebileceği düşünülen bazı konuların vergi uyuşmazlıklarına neden olmasının önüne geçilmesi beklenmektedir.
[1] Mustafa Özdil, Ekonomik ve Sosyal Hayatta Verginin Yeri Vergi İdaresi, Vergide Adalet ve Reform, 2000’li Yıllarda Türkiye Stratejik, Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Vakfı, Ankara, 2009, s.100.
[2] Hesap Uzmanları Kurulu, Türk Vergi Sistemi ve 50. Yılında Hesap Uzmanları Kurulu, HUK 50. Yıl Armağanı, Ankara, 1995, s.93.