Dava dosyasının incelenmesinden; davacı sirketin “ortagının ortak oldugu sirket/isletme” nedeniyle özel esaslara tabi mükellefler listesine alınması üzerine, bu islemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldıgı anlasılmaktadır.
Bakılan davada; gerek davalı idarenin, gerekse baglı bulundugu hiyerarsik üst makamların, mükellefleri bu sekilde sınıflandırmasına olanak saglayan hiçbir yasal düzenleme bulunmadıgı gibi, Anayasa’da da buna izin veren bir hüküm yer almamaktadır.
Bu sekilde yasal dayanagı olmadan yapılacak bir sınıflandırma, vergi barısını bozabilecegi gibi, Anayasa’da güvence altına alınan temel kisi hak ve hürriyetlerine de aykırılık teskil eder. Dolayısıyla, yasal dayanagı olmadan, hukuka aykırı bir biçimde idarenin kendi içerisinde olusturdugu bir sınıflandırma ile davacının, hakkında olumsuzluk tespit edilen mükellefler listesi olarak adlandırılan listede yer alması mümkün bulunmadıgından, özel esaslara tabi mükellefler listesine alınmasına ilişkin islemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, açıkça hukuka aykırı olan özel esaslara tabi mükellefler listesine dahil edilme isleminin uygulanması, davacının ticari ve ekonomik konumunu olumsuz etkileyebileceginden, telafisi güç veya imkansız zararlar da dogurabilecegi sonucuna varılmıstır.
Açıklanan nedenlerle; yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne, hukuka aykırılıgı açık olan dava konusu islemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar dogabileceginden, 2577 sayılı Idari Yargılama Us.lü Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın dava sonuna kadar yürütülmesinin durdurulmasına, tebligatın tamamlanmasına, 2577 sayılı Idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinin 7. fıkrası hükmü uyarınca kararın tebligini izleyen günden itibaren yedi (7) gün içerisinde Istanbul Bölge Idare Mahkemesi’ne itiraz yolu açık olmak üzere 19/02/2024 tarihinde oybirligiyle karar verildi. (İstanbul 11. Vergi Mahkemesinin 19/02/2024 tarihli YD KABUL kararı.)