Vergi Dairesine Borçlu Mükellefin Üçüncü Kişilerden Alacaklarına Haciz Uygulaması: 6183 Sayılı Yasanın 79. Maddesi ve Vergi Mahkemesi Kararı
Giriş: Davacının sorumlu olduğu tutarı aşacak şekilde düzenlenen ödeme emri dayanak alınmak suretiyle tesis edilen davaya konu 10/11/2023 tarih ve 20231110….53128 sayılı e-haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkındaki makale yazımız aşağıdadır. Vergi Danışmanlığı için bize ulaşabilirsiniz.
“I. MADDI OLAY
Olayda Mahkememizin 28/11/2023 tarihli ara kararına istinaden davalı idare tarafından sunulan bilgi ve belgelerle dava dosyasının birlikte incelenmesi neticesinde; asıl borçlu ….ın vadesi geçmis toplam 10.150.905,02 TL tutarındaki vergi borçlarının tahsili amacıyla yapılan cebri takibat islemleri sırasında 2023/06 dönemi BS bildiriminde davacı sirkete 5.500.000,00 TL mal satısında bulundugunun anlasıldıgı, bu bildirime istinaden davacı sirkete 6183 sayılı Kanun’un 79.maddesi geregince haciz bildirisi düzenlenerek 05/09/2023 tarihinde elektronik ortamda teblig edildigi, bu haciz bildirisi ile borçlu … yapılacak ödemelerin davalı idareye yapılmasının davacı sirketten istenildigi, davacı sirket tarafından 25/09/2023 tarihli dilekçe ile “Isa Çakır’a 31/08/2023 tarihi itibarıyla herhangi bir borcu bulunmadıgı” seklinde beyanda bulunuldugu, ancak davalı idare tarafından haciz bildirisine itiraz süresi olan yasal süre olan 7 günlük süre içerisinde itiraz edilmediginden bahisle davacı sirket adına ödeme emrinin düzenlenerek teblig edildigi, is bu ödeme emrinin vergi borçlarına ve bu vergi borçlarına iliskin hesaplanan gecikme zammına isabet eden kısmının (9266 kod sayılı yargılama giderine iliskin kısım hariç) iptali istemiyle Mahkememizin E:2023/418 sayılı dosyasında açılan davada 15/01/2024 tarihinde ” Hukuka aykırılıgı açık olan ödeme emrinin dava konusu edilen vergi borçlarına ve bu vergi borçlarına iliskin hesaplanan gecikme zammına isabet eden kısmının (9266 kod sayılı yargılama giderine iliskin kısım hariç) uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar dogabileceginden, 2577 sayılı Kanun’un 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın dava sonuna kadar yürütmesinin durdurulmasına” seklinde karar verildigi, ödeme emrinin tebligini müteakip davalı idare tarafından davaya konu e-haciz islemini tesis ettiginden, bu e-haciz isleminin iptali istemiyle de bakılmakta olan davanın açıldıgı anlasılmaktadır.
II. ILGILI HUKUK
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 62. maddesinde, borçlunun mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit olunan borçlu veya üçüncü sahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacagına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacagı, 79. maddesinde de, hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maas, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle, haczi kabil olmayan üçüncü sahıslardaki menkul malların haczinin ise borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kisilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebligi suretiyle yapılacagı, haciz
bildirisi teblig edilen üçüncü sahsın borcu olmadıgı veya malın yedinde bulunmadıgı veya haczin tebliginden önce borcun ödendigi veya malın tüketildigi ya da kusuru olmaksızın telef oldugu veya alacak borçluya veya emrettigi yere verilmis oldugu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliginden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorunda oldugu, üçüncü sahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılacagı ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunacagı, 55. maddesinde ise, amme alacagını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir “ödeme emri” ile teblig olunacağı hüküm altına alınmıstır.
III. INCELEME VE GEREKÇE
Yukarıda metni yazılı 79. madde, 6183 sayılı Kanunun kamu alacagının cebren tahsili ile ilgili Ikinci Kısmının menkul malların haciz ve satısı ile ilgili Ikinci Bölümünde düzenlenmistir. Madde, kamu borçlusunun üçüncü kisilerde bulunan menkul mal, hak ve alacakların haczi için cebren tahsil ve takip esaslarını düzenleyen Birinci Bölümde öngörülen haciz yönteminden farklı bir yöntem öngörmektedir. Bu yönteme göre; haciz, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken hakiki ve hükmü sahıslarla kurumlara haciz keyfiyetinin tebligi suretiyle yapılmaktadır. Ancak, bu tebligat, haczin hukuki sonuç dogurabilmesi; baska bir anlatımla, alacaklı tahsil dairesinin hacizden sonraki islemlere girişebilmesi için yeterli degildir. Bunun için, kendisine tebligat yapılan kisi ya da kurumun, tebligden itibaren “yedi gün” içinde borcu olmadıgını, malın yedinde bulunmadıgını, haczin tebliginden önce borcu ödemis veya mal tüketilmis ya da kusuru olmaksızın telef olmus veyahut alacaklının emrettigi yere verilmis oldugunu alacaklı tahsil dairesine bildirmemis olması gereklidir. Yani; kanun koyucu, kendisine haciz bildirimi teblig olunan kisi ya da kuruma, yedi gün içinde sözü edilen bildirimi yaparak takipten kurtulma olanagı tanımaktadır. Bu bildirim yapıldıgında ise alacaklı tahsil dairesinin, üçüncü kisi aleyhine kamu gücü kullanması mümkün olmaz. Bu durumda, üçüncü kiside kamu borçlusuna ait mal, hak ve alacak bulundugu inancında olan idarenin, bu kisiyi, Adli Yargı yerlerinde özel hukuk hükümlerine göre açacagı davalar ile takipten baska bir
imkanı mevcut degildir. Buna karsılık, yedi gün içinde açıklanan biçimde bildirim yapılmamıs olursa, Kanuna göre, haciz bildiriminde yazılı mal veya borç kendisine bildirim yapılan üçüncü kisinin elinde veya zimmetinde sayılır ve hakkında 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
Olayda, dava konusu e-haciz islemine dayanak olan ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, Mahkememizin 13/03/2024 tarih ve E:2023/418 K: 2024/84 sayılı kararı ile; davacının 6183 sayılı Kanun’un 62. maddesinin 1. fıkrasında haciz için öngörülen kosul olusmadıgından, anılan Kanun’un 79. maddesinin 2. fıkrası hükmüne dayanılarak davacının mal elinde, borç zimmetinde sayılmak suretiyle ve bu borcun davalı idarece 5.500.000,00 TL olarak tespit edilmesine ragmen, davacının sorumlu oldugu tutarı asacak sekilde düzenlenen ödeme emrinin dava konusu edilen vergi borçlarına ve bu vergi borçlarına iliskin hesaplanan gecikme zammına isabet eden kısmında (9266 kod sayılı yargılama giderine iliskin kısım hariç) hukuka uyarlık bulunmadıgına karar verilmis oldugundan, bu ödeme emri dayanak alınmak suretiyle tesis edilen davaya konu 10/11/2023 tarih ve 20231110….53128 sayılı e-haciz isleminin dava konusu edilen vergi borçlarına ve bu vergi borçlarına iliskin hesaplanan gecikme zammına isabet eden kısmında da (9266 kod sayılı yargılama giderine iliskin kısım hariç) hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
IV. HÜKÜM
Açıklanan nedenlerle;
- Davanın KABULÜNE, Davacı adına tesis edilen E Haciz işleminin İPTALİNE”
(Eskisehir 1. Vergi Mahkemesi’nin 25/03/2024 günlü kararı)