“Bakılan davada; gerek davalı idarenin, gerekse bağlı bulunduğu hiyerarşik üst makamların mükellefleri bu şekilde kategorize edebilmelerine olanak sağlayan hiçbir yasal düzenleme bulunmadığı gibi, Anayasa’da da buna izin veren bir hüküm yer almamaktadır. Bu şekilde yasal dayanağı olmadan yapılacak bir sınıflandırma, vergi barışını bozucu etki yaratacağı gibi, Anayasada güvence altına alınan temel kişi hak ve hürriyetlerine de aykırılık teşkil eder. Dolayısıyla, yasal dayanağı olmadan, hukuka aykırı bir biçimde İdarenin kendi içerisinde oluşturduğu bir sınıflandırma ile davacının hakkında olumsuzluk tespit edilen mükellefler listesi olarak adlandırılan listede yer alması mümkün bulunmadığından, davacının özel esaslara alınmasına ilişkin işlem açıkça hukuka aykırı bulunmuştur.
Diğer taraftan tesis edilen işlemin uygulanması durumunda ödevlinin ticari iş ve işlemleri olumsuz etkileneceğinden, olayda telafisi güç veya imkansız zararların ortaya çıkacağı da kaçınılmazdır.
Açıklanan nedenlerle; davacının yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne,”
(İstanbul 15. Vergi Mahkemesi’nin 22/02/2022 günlü YD KABUL kararı)