Vergi davaları,Vergi danışmanı
trende

ASGARİ ÜCRETLİ VERGİ ÖDER Mİ? NE KADAR VERGİ ÖDER ?

31.03.2022
469
ASGARİ ÜCRETLİ VERGİ ÖDER Mİ? NE KADAR VERGİ ÖDER ?

Asgari ücret veya minimum ücret, yasal bakımdan işçilere ödenebilecek en düşük seviyedir. İşçilerin emeğini belirlenen sınırın altında satamayacaklarını belirtir. Çoğu ülke bu mevzuatı 20.yüzyılın sonlarına doğru uygulamaya başlanmıştır. İşçilerin yaşamak için gerekli bütün gereksinimlerini en alt düzeyde karşılayabilecek şekilde belirlenir. Bu miktar ülkelere göre değişiklik göstermektedir.

Asgari ücretle gelişmemiş ülkelerde düşük ücretli emek kitlesinin korunması amaçlanmıştır. Anayasanın 55. maddesinde ücrette adalet sağlanması başlığında yer alan tanımlamada “ücret emeğin karşılığıdır ”denmektedir. Bu bağlamda Devlet çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli ücret elde etmeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.

İş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırları en geç iki yılda bir belirlenir.

 

ASGARİ ÜCRETTEN ALINAN DOLAYSIZ VERGİLERİN DURUMU

2021 yıl sonuna kadar asgari ücretten biri gelir biri damga olmak üzere iki vergi kesilmeydi. Tüm çalışanların brüt ücretlerinden binde 7,59 oranında damga vergisi kesilmekteyken, gelir vergisi kesintisi ise çalışanın evli olup olmamasına, evliyse eşinin çalışıp çalışmamasına ve çocuk sayısına göre değişmekteydi.

Aylık brüt 3.577,50 TL olan asgari ücretten 536,63 TL tutarındaki sigorta primi işçi hissesi kesintisi düşüldükten sonra kalan 3.040,88 TL gelir vergisi matrahını oluşturmakta (çalışan vergi indiriminden yararlanıyorsa, engelliliği nedeniyle uygulanan vergi indirimi tutarı bu matrahtan düşülmeydi), normalde bu matrah üzerinden yüzde 15 yani 456,13 TL gelir vergisi kesilmesi gerekiyordu.

Gelir vergisinden asgari geçim indirimi düşüldükten sonra asgari ücretlinin ödeyeceği vergi ortaya çıkmaktaydı.Uygulamada, yasaya aykırı olduğu halde bazı işverenlerce çalışanına AGİ ödenmemekte veya eksik ödenebilmekteydi.

 

SON YASAL DÜZENLEME

2022 yılında asgari ücretten sadece sigorta kesintileri yapılacağı ve iki verginin kesilmemesi gündeme geldi.

Açıklanan bu istisna uygulamasına ilişkin ilk detaylar 17 Aralık 2021 tarihinde TBMM’ye sevk edilen kanun teklifinde yer almıştır. Teklifte gelir ve damga vergisi istisnasının sadece asgari ücret elde edenlere uygulanması öngörülmüştür. Ancak kanun teklifinin Plan ve Bütçe Komisyonda görüşülmesi sırasında, kamuoyundan gelen eleştiriler de dikkate alınarak, 20 Aralık 2021 tarihinde verilen bir önerge ile istisnaların kapsamı genişletilmiş ve asgari ücretten yüksek ücretlere de uygulanmasına imkan sağlanmıştır.

Teklif TBMM Genel Kurulunda 22 Aralık 2021 tarihinde kabul edilerek 7349 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Kanun”) olarak 25 Aralık 2021 tarihinde 31700 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanmıştır.

Bahis konusu gelir ve damga vergisi istisnalarını düzenleyen hükümlere Kanunun 2, 3 ve 4 üncü maddelerinde yer verilmiştir. Söz konusu maddeler ile getirilen düzenlemelerin detayları aşağıda incelenmiştir.

ÜCRET GELİRLERİNİN ASGARİ ÜCRETE İSABET EDEN KISMI GELİR VERGİSİNDEN İSTİSNA EDİLMİŞTİR

7349 sayılı Kanunun 2 inci maddesiyle, GVK’nın 23 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir:

“18. Hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri (Şu kadar ki, istisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenir. Ödenecek vergi tutarı, bu suretle bulunan vergi tutarının içinde istisna tutara isabet eden kısım düşülmek suretiyle hesaplanır. İstisna nedeniyle alınmayacak olan vergi ilgili ayda aylık asgari ücret üzerinden hesaplanması gereken vergiyi aşamaz. Birden fazla işverenden ücret alanlarda bu istisna sadece en yüksek olan ücrete uygulanır.)”

Düzenlemeye göre; hizmet erbabına yapılan ücret ödemesinin, yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşülerek bulunan tutarı gelir vergisinden istisna edilecektir.

Asgari ücret elde edenler için 2022 yılında uygulanacak gelir vergisi istisna tutarı aşağıdaki tabloda gösterildiği üzere 4.253,40 TL olacaktır. Bu tutar üzerinden herhangi bir gelir vergisi kesintisi yapılmayacaktır (İstisna olmasaydı hesaplanması gereken 638,01 TL gelir vergisi ödenmeyecektir). İşçi sosyal güvenlik kesintileri sonrası kalan 4.253,40 TL’nin tamamı net tutar olarak asgari ücretliye ödenecektir.

 

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDEKİ DOLAYLI VERGİLERİN YÜKSEKLİĞİ

 

Yalnız ülkemiz gibi az gelişmiş ülkelerde ücretlere ne kadar zam yapılırsa yapılsın bu gelirlerin büyük bir kısmının dolaylı vergilere gittiği de bir gerçektir.

Bilindiği gibi vergi; devletin kamu hizmetlerini finanse etmek amacıyla hukuki zor kullanma yetkisine dayalı olarak kişi ve kurumlardan karşılıksız aldığı ayni ve nakdi ödemelerdir.

Bir vatandaşın harcamaları üzerinden (mal ve hizmetleri) alınan vergi türüne dolaylı vergiler denir. Özel tüketim vergisi, damga vergisi, katma değer vergisi, gümrük vergisi, özel iletişim vergisi, BSMV gibi türleri vardır. Bu vergilerin en yüksek paya sahip olanları KDV ve ÖTV vergileridir. Dolaylı vergiler yansıtılması kolay vergilerdir. Türkiye’de dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içerisindeki payı %70’tir. Bu oran Avrupa Birliği ve OECD ülkelerinde %30 civarındadır. Ülkemizde sosyal güvenlik primleri hariç vergi gelirlerinin neredeyse 2/3 ü (%64 civarı) dolaylı vergilerden sağlanıyor. Türkiye dolaylı vergi alan ülkelerin başını çekmektedir.

Dolayısıyla asgari ücretlinin aldığı ücretin önemli bir bölümü dolaylı vergilere gitmektedir.

 

 

Gelişmiş ülkeler dolaysız vergileri yüksek alırken, gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkeler dolaylı vergileri yüksek almaktadır.  Bunun sebebi siyasal, ekonomik , mali ve sosyal nedenler olabilir. Ama dolaylı vergiler ağırlıklı bir mali yapı vergilendirmede adalet ve istikrar fonksiyonlar açısından pek çok olumsuzluk getirmektedir.

Tüketim malları dışında talebin ve buna bağlı olarak fiyat esnekliğinin düşük olduğu diğer mal ve hizmetler, alkol ve tütün mamulleri gibi keyif verici bağımlılık yaratan ürünlerdir. Ayrıca petrol ürünleri gibi tüketim girdilerinin de fiyat esnekliği düşüktür. Böyle olunca sosyal bakımdan temel tüketim mallarında gerçekleşmeyen dolaylı vergi artışları tütün, alkol gibi özel tüketim mallarına ve petrol ana girdilere uygulanmaktadır. Yalnız bu tür ürünlerin de vergi taşıyabilirliğinin bir sınırı vardır.

2021 yılının vergi gelirlerini inceleyecek olursak:

2021 yılında 1 trilyon 165 milyar vergi tahsilatı gerçekleşmiş. Bunun yurtiçinde alınan KDV toplamı 123 milyar 444 milyon, ithalde alınan KDV toplamı 261 milyar 885 milyondur. Bu verilere baktığımızda dışa bağlı oluşumuzu anlamaktayız. Alınan ÖTV tutarı ise 205 milyar 392 milyon TL’dir. Bunun en yüksek payını 67 milyar 620 milyon TL ile tütün mamulleri oluşturmaktadır. Yani tütün mamulleri ÖTV vergisinin lideri konumundadır. Bunu takip edenler sırasıyla; motorlu taşıtlardan alınan ÖTV vergisi 66 milyar 372 milyon, petrol ve doğalgazdan alınan ÖTV vergisi 31 milyar 292 milyon, alkolden alınan ÖTV vergisi 22 milyar 785 milyon olmuştur.

Ne yazık ki 2022 yılına geldiğimizde bu oranların daha da yükselerek akıl almaz hale geldiğini söyleyebiliriz. Yani asgari ücrete yapılan zam veya kesilmeyen damga veya gelir vergisinin pek de bir artısı olmadı. Türkiye’de yaşayan bir insan aldığı parayla sadece yaşamı için gereksinimi olan mal ve hizmetleri edinebilir.

Bu durumda yapılması gereken sorunları görmezden gelmek, farklı tanımlar kullanmak değil; sorunu anlamak ve sorunu çözüme kavuşturmaktır.

 

SONUÇ

 

Ülkemiz ekonomisine baktığımızda zaten ekonomik güçlüklerle mücadele içinde olan vatandaşların üst üste yapılan zamlardan olumsuz etkilendikleri görülmektedir. Bunlardan en çok etkilenenler ise asgari ücretliler gibi sabit gelir elde edenlerdir.

Enflasyon aslında en adaletsiz bir vergi türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Asgari ücrete yapılan zam kısa sürede enflasyon nedeniyle etkisiz hale gelmiştir. Hatta asgari ücret için yeni bir iyileştirme şimdiden gündeme gelmiştir.

 

Asgari ücret üzerindeki gelir vergisinin kaldırılması çok önemli bir gelişme olmakla birlikte enflasyon ve dolaylı vergilerin yüksekliği göz önüne alındığından bu adımların yeterli olmadığı görülmektedir.Ekonomi reformunu hayata geçirmek ve dar gelirli vatandaşlarımızın, asgari ücretle çalışan işçilerimizin ve esnafın üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesinin birinci şartı sorunu anlamak, tespit etmektir. Sonrasında da bu soruna yönelik çözüme üretmektir.

  • Devlet bu durumda durumları aynı olan mükellefleri aynı şekilde vergilendirebilir, ödeme gücü daha yüksek olan mükellefleri ödeme gücü daha az olan mükelleflere kıyasla daha yüksek vergilendirilmesini sağlayabilir.
  • Dolaylı vergilerin toplam vergi yükündeki ağırlığı hafifletilmeli ve yaşanan bu adaletsizliklere alternatif çözümler üretilmelidir.
  • Bir vergi sistemi hem yatay hem de dikey eşitliği sağlayabilirse vergi adaleti sağlanmış kabul edilir.

 

 

(*) MÜKELLEFHABER YAZI KURULU TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR.

Sorularınız için: davavergi@gmail.com

Yasal Uyarı: Sitemizde yayınlanan yazılar telif hakları nedeniyle izin alınmaksızın ve atıf yapılmaksızın kullanılamaz. Yapılan atıflarda , MÜKELLEFHABER  /  www.davavergi.com adreslerinin belirtilmesi zorunludur.

 

 

KAYNAKÇA

www.vergidosyası.com

www.t24.com.tr

www.vergidegundem.com

www.gib.gov.tr

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Daha Fazla Bilgi Almak İçin

Bizi Arayabilirsiniz:

WhatsApp chat