SAHTE FATURADAN KAYNAKLI VERGİ DAVALARINDA İHTİRAZİ KAYIT VE VERGİ DAVASINA ETKİLERİ NELERDİR?
SAHTE FATURADAN KAYNAKLI VERGİ DAVALARINDA İHTİRAZİ KAYIT VE VERGİ DAVASINA ETKİLERİ NELERDİR?
GİRİŞ
Vergi idaresince tesis edilen birçok işlem vergi mahkemelerinde vergi davalarına konu olabilmektedir. Bu işlemlerin başlıcaları vergi tarh ve tahakkuk işlemleri, ödeme emri, haciz, mükellefiyet işlemleri şeklinde sıralanabilir. Vergi sistemimiz beyan esasına dayalı olduğu için kural olarak kendi beyanına karşı dava açılamaz. Bu durumun istisnası ise ihtirazi kayıtla verilen beyanlara vergi davası açılmasıdır.
Vergilendirme işlemlerine taraf olanlar, kendilerine vergisel yükümlülük nedeniyle işlem tesis edilenler bizzat kendileri, yetkili temsilcileri veya vergi alanında uzman avukatları aracılığıyla vergi davaları açabilirler.
SAHTE FATURA DAVALARI
Günümüzde gerek vergi idarelerinin gerekse vergi mahkemelerinin iş yüklerinin büyük bir kısmını sahte faturadan kaynaklı vergi incelemeleri, vergi cezaları, vergi davaları oluşturmaktadır. Hatta sahte fatura nedeniyle asliye ceza mahkemelerinde vergi suçundan kaynaklı davalarda önemli bir yer tutmaktadır.
Beş yıllık vergi tarh zaman aşımı süresi düşünüldüğünde mükellefler almış oldukları faturalar nedeniyle birkaç yıl sonra sahte faturadan kaynaklı cezalı tarhıyatlara muhatap oldukları görülmektedir.
Çoğu mükellef yıllar önce aldığı faturanın sahte olduğunu vergi müfettişinden öğrendiği zaman tam anlamıyla şoka uğramaktadır.
Vergi idareleri Ba Bs bildirim formları analizi sayesinde kullanılan bazı faturaların sahte olduğunu tespit ederek mükellefleri bir uyarı yazısıyla uyardığı görülmektedir. Bazı durumlarda ise uyarı yazısı olmaksızın sözlü olarak faturaların çıkartılması talep edilmektedir.
İHTİRAZİ KAYITLA VERİLEN BEYANNAME ÜZERİNE AÇILAN DAVADA VERGİ MAHKEMESİ KARARI GEREKÇESİ
Görülmekte olan bir vergi davasında, mükellefin ticari ilişki içerisinde bulunduğu şirkete, vergi dairesi müdürlüğü tarafından kendilerinin de mal ve hizmet alımında bulunduğu mükelleflerin özel esaslara tabi olan mükellefler listesinde yer aldığının bildirildiği bilgisini edinmeleri üzerine, bu mükelleflere ait faturalarda yer alan katma değer vergilerinin indirimlerinden çıkarılması suretiyle ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerine vergi davası açılmıştır.
Vergi mahkemesi cezalı tarhıyatı kaldırmış ve şu gerekçeye yer vermiştir:
“Re’sen tarhiyata konu edilebilecek gerekçelerle davacının yeniden beyanname vermesi, vergi mevzuatında yer almayan bir beyan şekli olduğundan, davacının serbest iradesini yansıtmayan beyannamedeki ihtirazi kaydın kabul edilmemesi suretiyle yapılan tahakkuk işleminde ve buna bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezasında hukuki isabet görülmemiştir.”
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRESİNİN KONUYA BAKIŞI
Yukarıda yer verilen vergi ihtilafına ilişkin yerel mahkeme kararı temyiz edilmiş ve konu Danıştay 4. Dairesince incelenmiştir. Danıştay Dördüncü Dairesinin, 19/06/2018 tarih ve E:2016/2253, K:2018/6097 sayılı kararının gerekçesi şöyledir:
“Beyanname verme süresi geçirildikten sonra, faturaları kayıtlara intikal ettirilen firmalar hakkındaki olumsuz tespitler nedeniyle söz konusu faturalar kayıtlardan çıkarılarak ilgili dönemlere ait katma değer vergisi düzeltme beyannamelerine konulan ihtirazi kaydın, beyanname üzerinden yapılan tahakkuka etkisi olmadığı gibi dava açma hakkı da vermesi mümkün olmadığından, vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
SON SÖZ DANIŞTAY VDDK’NUN
Bozma kararına uymayan vergi mahkemesi önceki kararında ısrar etmiş ve vergi davası konuda son sözü söylemeye yetkili Vergi Dava Daireleri Kuruluna gelmiştir.
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU’NUN 03.07.2019 gün ve Esas No: 2019/377, Karar No: 2019/454 sayılı kararının gerekçesi şöyledir:
“Anayasa Mahkemesince mülkiyet hakkının ihlal edildiği yolunda verilen karar, sadece, vergi dairelerinin müeyyideli yazıları üzerine ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamelerine istinaden tahakkuk eden vergi ve kesilen cezalara karşı açılan davalara yönelik olup idarenin müeyyideli yazısı olmaksızın süresinden sonra kendiliğinden ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan tahakkuklara karşı açılan davalar bu kapsamda bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının bir kısım mükelleflerden alınan faturalarda yer alan katma değer vergilerinin indirimlerinden çıkarılarak düzeltme beyannamesi vermesi gerektiği yönünde kendisine tebliğ edilmiş bir yazının bulunduğu yönünde bir iddiası bulunmadığı gibi, davalı idarece dosyaya ibraz edilen 27/11/2013 tarihli dilekçede davacıya düzeltme beyannamesi vermesi yönünde hiçbir zorlayıcı veya teşvik edici uyarılarının olmadığı ve davacının düzeltme beyannamesine konu mükellefler tarafından düzenlenen faturaların sahte olduğu yönünde herhangi bir kayıt bulunmadığı belirtilmiştir.
Bu durumda, bir kısım mükelleflerden alınan faturalarda yer alan katma değer vergilerinin indirimlerinden çıkarılması suretiyle ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannameleri üzerine tahakkuk eden katma değer vergileri, damga vergileri ve hesaplanan gecikme faizleri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması yolunda verilen hüküm fıkrasının bozulması gerekmektedir.”
SONUÇ
Yukarıda yer verilen hukuki gerekçeler birlikte değerlendirildiğinde, vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin almış oldukları faturalar nedeniyle şayet “sahte fatura” tespiti nedeniyle beyanlardan çıkartılması yönünde vergi dairesince gönderilen bir “uyarı yazısı” bulunması durumunda eğer mükellefler bu faturaların gerçek olduğu, fatura içeriği mal veya hizmetin alındığı yönünde geçerli iddiaları var ise bu durumda beyannamelerin “ihtirazi kayıtla” düzeltilerek verilmesi ve bunun üzerine yapılacak tahakkuklara karşı vergi mahkemelerinde bizzat veya vergi alanında uzman bir avukat aracılığıyla vergi davası açmalarını tavsiye ederiz.