Vergi davaları Vergi danışmanı

Zamanaşımına Uğramış Vergi Borçları Borç Yapılandırması ve Zamanaşımının Kesilme Durumu

25.01.2019
7.861
Zamanaşımına Uğramış Vergi Borçları Borç Yapılandırması ve Zamanaşımının Kesilme Durumu

Vergi borçları, ülkemizde hem mükellefler hem de uygulayıcılar açısından önemli bir konudur. Özellikle zamanaşımına uğramış vergi borçları konusunda yapılan yapılandırma işlemleri ve yargı kararları, hukuki uygulamaların belirlenmesinde temel rol oynamaktadır. Bu makalede; vergi kanunları, yapılandırma sürecinde zaman aşımının kesilip kesilmediği, Danıştay içtihatları ve uygulamadaki örneklerle birlikte güncel hukuki gelişmeler ele alınacaktır.

Vergi Kanunlarında Zamanaşımı Hükümleri

Tarih Zamanaşımı

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesine göre:

  • Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından itibaren 5 yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar.
  • Bu durumda, zamanaşımına uğramış vergi borçları vergi dairesi tarafından takip edilemez ve tahsil edilemez hale gelir.

Tahsil Zamanaşımı

6183 sayılı Kanun’un 102. maddesinde ise:

  • Amme alacağının, vadesinin rasladığı takvim yılını takip eden yılın başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmemesi halinde zamanaşımına uğrayacağı öngörülür.
  • Ancak, aynı maddenin son fıkrasında “zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul olunur” ifadesi yer almaktadır. Bu husus, mükellefin isteyerek yapacağı ödemelerin istisnai değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.

Vergi Cezalarında Zamanaşımı

Vergi cezaları da benzer şekilde zamanaşımına tabidir. Ancak, cezaların türüne göre zaman aşımı süreleri farklılık gösterebilir:

  • Genel uygulamada, vergi cezaları için 5 yıllık bir zaman aşımı süresi uygulanmaktadır.
  • Özel durumlarda, cezaların zamanaşımına ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda yer alan istisnalara bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir.

Yapılandırma İşlemleri ve Zamanaşımının Kesilmesi

Yapılandırmanın Tanımı ve Hukuki Sonuçları

Son yıllarda, mükelleflerin zamanaşımına uğramış vergi borçları nedeniyle yapılandırma kanunlarından yararlanma talepleri artmıştır. Yapılandırma işlemleri, borcun belirli kısımlarının veya tamamının yeniden yapılandırılarak taksitlendirilmesi şeklinde uygulanır. Ancak burada önemli bir husus bulunmaktadır:

  • Esas Kural: Yapılandırma kapsamında mükellef tarafından rızaen yapılan ödemeler, mevcut zamanaşımı süresini yeniden canlandırmaz. Yani, borç zaten zamanaşımına uğramışsa, yapılandırma işlemi bu durumu değiştirmez.

Danıştay İçtihatları ve Uygulamadaki Yorumlar

Danıştay’ın içtihatları, yapılandırma işlemlerinin zamanaşımını kesmediğini açıkça ortaya koymaktadır. Örneğin:

  • Danıştay 4. Dairesi’nin 12 Şubat 2013 tarihli kararı:
    Kararda, müteahhitin vergi borçlarına ilişkin muhtelif yıllarda yapılan ödemeler ve 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma işlemlerinin, zamanaşımını kesmeyeceği belirtilmiştir.

    • Dairenin, hacze esas alınan vergi borcunun en son 2005 yılında konulduğu göz önüne alınarak, tahsil zaman aşımı süresinin 31 Aralık 2010’da sona erdiği ve bu tarihten sonraki yapılandırma işleminin yeni bir tahsil zaman aşımı süresi başlatmayacağı vurgulanmıştır.
  • Uygulamadaki Tutarlılık:
    Vergi daireleri bazen yasanın öngördüğünden daha katı uygulamalar getirebilmekte; ancak yargı kararları, yapılandırma sonrası rızaen yapılan ödemelerin zamanaşımını kesmediğini teyit etmektedir.

Önemli Noktalar

  • Rızaen Yapılan Ödemeler:
    Mükellef tarafından isteyerek gerçekleştirilen ödemeler, borcun orijinal zamanaşımını etkilemez.
  • Yeni Tahsil Süresi Oluşmaz:
    Yapılandırma işlemi, zamanaşımına uğramış vergi borcunun yeni bir zaman aşımı süresi kazanmasına neden olmaz. Bu, mükellefin aynı borç üzerinden yeniden takip edilemeyeceği anlamına gelir.
  • Haciz Uygulamaları:
    Vergi daireleri, zamanaşımına uğramış borçlar üzerinden cebri tahsilat yoluyla haciz işlemi yapma girişiminde bulunabilir; ancak yargı kararları bu durumun hukuka aykırı olduğunu vurgulamaktadır.

Uygulamada Vergi Borçları ve Yapılandırma Süreci

Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

Uygulamada, zamanaşımına uğramış vergi borçları ile ilgili çeşitli hukuki sorunlar ve anlaşmazlıklar yaşanabilmektedir. Bunlar arasında en sık karşılaşılanlar:

  • Vergi dairelerinin, yapılandırma sonrası zamanaşımını kesmeye yönelik aşırı yorumları.
  • Mükelleflerin, yapılandırma kapsamında ödedikleri cüz’i miktarda ödemelerin hangi borçları etkilediğinin net olmaması.
  • Hacze esas alınan vergi borçlarının, yapılandırma süreci sonrasında yeniden takip edilmeye çalışılması.

Örnek Olay İncelemesi

Örneğin, bir müteahhitin vergi borçları nedeniyle taşınmazlarına haciz konulması durumunda;

  • Mükellef tarafından, yapılandırma kapsamında rızaen yapılan ödemeler nedeniyle zamanaşımının kesildiği iddia edilse de, Danıştay ve diğer mahkeme kararları, bu tür ödemelerin yaşamın olağan akışı içinde gerçekleşmediği gerekçesiyle zamanaşımını kesmediğini belirtmektedir.
  • Sonuç olarak, hacze esas alınan vergi borcu zamanaşımına uğramış kabul edilir ve cebri tahsilat işlemleri hukuken yapılamaz hale gelir.

Güncel Yasal Düzenlemeler ve Son Gelişmeler

6111 Sayılı Kanun Kapsamında Yapılandırma

6111 sayılı Kanun, mükelleflerin yapılandırma işlemleriyle ilgili olarak:

  • Vergi borçlarının yeniden yapılandırılması kapsamında yapılan başvuruların, mevcut zamanaşımını kesmeyeceğini öngörmektedir.
  • 2021 ve sonrasında yapılan uygulamalarda, bu yaklaşımın titizlikle uygulandığı ve Danıştay kararlarıyla desteklendiği görülmektedir.

Geleceğe Yönelik Beklentiler

Güncel uygulamalarda ve yargı kararlarında:

  • Zamanaşımına uğramış vergi borçlarının korunması ve yeniden canlandırılmaması yönünde güçlü bir duruş sergilenmektedir.
  • Vergi dairelerinin uygulamalarında esneklik gösterilmesi beklenmekle birlikte, yargı kararları ve içtihatlar, mükellef haklarının korunması açısından yapılandırma sürecinde zamanaşımının etkilenmemesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

Vergi borcu zaman aşımı için nereye başvurulur?

Vergi borcunun zaman aşımına uğradığını iddia ediyorsanız, öncelikle bağlı bulunduğunuz vergi dairesine başvurarak itirazda bulunmanız gerekmektedir. Vergi dairesi, borcun tarh ve tahsil işlemleri sırasında zaman aşımına uğrayıp uğramadığını inceler. Eğer vergi dairesi, mükellefin zamanaşımına uğradığını kabul etmezse, idari yargı mercilerine (örneğin vergi mahkemesi) başvurarak hakkınızı arayabilirsiniz. Bu süreçte, borcun zaman aşımına uğradığını destekleyen belgeler ve deliller sunmanız önemlidir.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Aşağıda, Google’da en çok sorulan sorulara ve bu konuyla ilgili yanıtlara yer verilmiştir:

Soru 1: Zaman aşımına uğrayan vergi borcu silinir mi?

Cevap:
Zamanaşımına uğramış vergi borçları, yasal düzenlemelere ve içtihatlara göre vergi dairesi tarafından takip edilemez. Yapılandırma işlemleri kapsamında yapılan ödemeler mevcut zamanaşımını kesmediği için, borç silinmiş sayılır ve tahsil edilemez hale gelir.

Soru 2: 5 yıl ödenmeyen vergi borcu siliniyor mu?

Cevap:
Evet, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 6183 sayılı Kanun kapsamında, vergi borçlarının doğduğu yılın takip eden yıl başından itibaren 5 yıl içinde tarh veya tahsil işlemi yapılmazsa, borç zamanaşımına uğrar. Bu durumda, 5 yıl boyunca ödenmeyen borçlar silinmiş kabul edilir.

Soru 3: Vergi borcu 10 yıl ödenmezse ne olur?

Cevap:
Genellikle, vergi borçları için belirlenen zamanaşımı süresi 5 yıldır. Ancak, bazı durumlarda borcun yeniden yapılandırılması, borcun takip edilmesini sağlayacak işlemler yapıldığında farklı sonuçlar doğabilir. Yine de, eğer borç yapılandırma işlemleri dışında 10 yıl boyunca ödeme yapılmamışsa, borç kesin olarak silinir ve tahsil edilemez hale gelir.

Soru 4: Vergi cezalarında zaman aşımı kaç yıldır?

Cevap:
Vergi cezalarında zaman aşımı süresi genel olarak 5 yıldır. Ancak, cezaların türüne ve ilgili kanun hükümlerine göre bu süre farklılık gösterebilir. Örneğin, bazı özel cezalar için istisnai süreler uygulanabilmektedir.

Soru 5: Kaç yıllık vergi borcuna haciz gelir?

Cevap:
Vergi daireleri, borcun tahsil edilebilmesi için belirlenen 5 yıllık zaman aşımı süresi içerisinde haciz işlemi başlatabilir. Eğer bu süre dolmuşsa, borç zamanaşımına uğradığı için haciz işlemi uygulanamaz. Yani, haciz işlemi yapılabilmesi için borcun en geç 5 yıl içerisinde tahsil edilmesi gerekmektedir.

Soru 6: Ödenmeyen borç kaç yılda silinir?

Cevap:
Genel uygulamaya göre, vergi borçları ve cezalar için 5 yıllık zaman aşımı süresi öngörülmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmazsa, borç zamanaşımına uğrayarak silinir. Ancak, yapılandırma veya ödeme planı gibi işlemler bu kuralın dışında değerlendirilir ve mükellefin rızaen yaptığı ödemeler yeni bir zaman aşımı süresi doğurmaz.

Sonuç ve Değerlendirme

Güncel yasal düzenlemeler, içtihatlar ve uygulama örnekleri ışığında; zamanaşımına uğramış vergi borçları konusunda yapılandırma işlemlerinin mevcut zamanaşımını kesmediği net bir şekilde ortaya konulmaktadır.

  • Temel Sonuç: Yapılandırma kapsamında mükellef tarafından rızaen yapılan ödemeler, borcun orijinal zamanaşımı süresini değiştirmez.
  • Uygulama Boyutu: Vergi daireleri bazen yasanın öngördüğünden farklı yorumlar getirebilse de, Danıştay ve mahkeme kararları mükellef haklarının korunması adına borcun silinmiş sayılmasını desteklemektedir.
  • Gelecek Perspektifi: Vergi borçları ve cezalar konusunda, mükelleflerin haklarının korunması amacıyla yapılan düzenlemeler ve yargı kararları, yapısal bir tutarlılık sergilemektedir. Özellikle 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılan yapılandırma işlemleri, borcun yeni bir zaman aşımı süresi kazanmasına yol açmadığı için, borç takip işlemlerinde mükellefin mağduriyetinin önüne geçilmeye çalışılmaktadır.

Sonuç olarak, mükelleflerin zamanaşımına uğrayan vergi borçları konusunda haklarını bilmesi ve yapılandırma sürecinde yapılan ödemelerin zaman aşımını kesmediğini göz önünde bulundurması önemlidir. Bu kapsamda, ilgili kanun maddeleri ve yargı içtihatları, mükellefin borçlarını yeniden takip edilemeyeceğini ve haciz işlemlerinin yapılamayacağını ortaya koymaktadır.

Ek Bilgiler ve Yasal Uyarı

Bu makale, Mükellefhaber / www.davavergi.com sitesinde yer alan içeriklerden ve güncel yargı kararlarından harmanlanarak hazırlanmıştır. Yayınlanan içerik telif hakkı kapsamında olup, atıf yapılırken “MÜKELLEFHABER / www.davavergi.com” ifadesinin belirtilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, makalemizde yer verilen bilgiler, hukuki yorum ve değerlendirmelerdir. Hukuki konularda kesin bilgi almak isteyen mükelleflerin, konuyla ilgili uzman bir avukat veya danışman ile görüşmeleri önerilir.

 

ETİKETLER:
Hemen Ara
WhatsApp